Yıllardır rafımda boşu boşuna durmuş bu kitap. Boşu boşuna zaman kaybedilmiş kavuşmak için..
Lisede çok sevdiğim edebiyat öğretmenimin tavsiyesi ile almıştım bu kitabı. Sonra sınavlar, LYS sorunları da derken hiç vakit bulamadım kendime. Bulduysam da bunu tercih etmedim. Olsun geç olsun da güç olmasın demişler değil mi :)
Daha ilk sayfasından alıp götürüyor bu kitap sizi. Evet belki karakterleri oturtmaya çalışırken, biraz bocalama yaşanabilir. Fakat her şey unutuluyor ilerleyen sayfalarda. Belki yazacaklarım size biraz yardımcı olabilir :)
Nilsu; babasına aşık, annesinden beklediği sevgiyi alamamış, tam da en güzel çağında ailesi tarafından ihanete uğratılmış hisseden ana karakterimiz.
Teoman; annesi Cahide Hanım'ın edebiyat aşkına karşılık veremeyen ablası Nilgün'den sonra dünyaya gelmiş ve annesinin bütün umudu oluvermiş. Gelecekte ise iki yeşil su samurundan biri olmak için gelmiş..
Selen; Başlarda Nilsu'nun deli gibi kıskandığı daha sonra ise kendine örnek aldığı tek insan. Nilsu'nun babasının sevgilisi.
Daha çok bu üç karakter arasında dönüyor olaylar. Hikayenin belli kısımlarında dahil olan ara karakterlerin de ayrı bir önemi var. Hepsi Nilsu'nun hayatında başka bir psikolojiyi simgeliyor. Bu kişilerden en önemlisi de sanırım Mike; intiharı simgeleyen sembol..
Beni bir kitapta kendine çeken en büyük unsur, sondur. Ve inanın bu kitabın sonundaki her bir cümlenin bitişine ben 'Nasıl yani ?!' sitemini ve sorusunu koydum. Gerçekle bu kadar iç içe olması beni çok ama çok etkiledi.
İçinde geçen şairlerden alıntılar da beni çeken başka bir konu. Nilgün Marmara, Turgut Uyar gibi şairlerden dizeler de var. Diyorum ya, bu kadar yıldır beklettiğim için kendime ceza vermeliyim.
Okurken gerçekten çok zevk aldım. Belki de bazı yerlerde, yaşananlarda kendimi buldum. Bizi bir kitaba bağlayan da bu değil mi zaten ? Bir cümle bile sanki kalbimiz söylemiş gibi gelse, hemen aşık olmuyor muyuz o kitaba ?
İşte altını çizdiklerim :)
"Annesi,babası,çocuğu,sevgilisi,arkadaşı,kim olursa olsun,bir insan öbürüne ulaşmak için göze aldıklarıyla sevilir.Öbürüne ulaşmak yürek ister. Göze alabilmek ister. Bir insandan bir başkasına geçmek,emek ister,sevgi ister,yürek ister.Bunlar bile köprüleri kurmaya yetmez bazen.."
"Birinin iyi niyetini istismar etmek,o iyi niyetin başkalarına sunulmasını da yok eder."
"Hangi kadın daha iyi tanır bir erkeği;kız kardeşi mi,sevgilisi mi,annesi mi? Bir erkeğin yaşamındaki bu üç önemli kadına sunacağı,üç farklı yüzü ve ruhu olabilir mi?"
"Terk edilmek, ancak bağlanınca gerçekleşir."
"Her kentin ,bir aşk çağrıştırdığını Nedim Gürsel mi söylüyordu?"
-Zeze
Not: Alıntı çizdiklerim aslında daha fazla. Ama okuması için anneanneme verdim kitabımı. Eline aldığında 170 sayfayı okumuştu bile :) Ondan geri aldığımda ilk işim yazıma diğerlerini eklemek olacak :)
Yorumlar
Yorum Gönder
Senin de bu konu hakkında bir yorumun var mı ? Haydi paylaş benimle :)