En son ne zaman yazdığıma bakınca, aradan geçen 15 güne inanamıyorum. İnanamıyorum çünkü hem kaç tane kitap sığdırıp o 15 güne hem de hiçbirini sizlerle paylaşmamış olmama şaşıyorum. Kendime inanamıyorum. Neyse o zaman yavaş yavaş okuduklarımı da anlatırım sıze ayrı ayrı postlarda. Öncelikle günler sonra bana blogumu açtıran kitapla başlamak istiyorum ilk postuma. :)
Öncelikle videosunu izlemek isterseniz eğer;
Muhteşem bir kitap okudum. Uzun zamandır okuduğum en güzel aşk romanıydı. Evet Sarah Jio'nun Mart Menekşeleri kitabından bahsediyorum. Okurken kendinizi olayların tam ortasında buluyorsunuz. Her sayfa daha büyük bir heyecanla çevriliyor. Hiç bitmesin istiyorsunuz. Konusuna gelirsek. İlk kitabı büyük başarı yakalamış olan yazar Emily, severek evlendiği kocasının onu aldatmasıyla yaşadığı şoku atlatmak ve yeni kitaplarına ilham kaynağı bulabilmek için yıllardır ziyaret etmediği yengesinin yaşadığı adaya gitmeye karar verir. Fakat kaldığı odada bulduğu 1943 yılında yazılmış bir günlük onu hiç beklemediği gerçeklerin içine sürükler. Tabi siz de onunla beraber sürüklenirsiniz. Çok severek okudum. Hani film gibiydi diyorum ya. Mesela bir örnekle açıklamak istiyorum onu. 'Bir hırkamı kapıp kotumun üzerine geçirdikten sonra yengemin yağmur çizmelerini giyip, sahilde adanın mart soğuğuna karşı bir yürüyüş yapmalıydım.' diyor Emily. Benim gözümde canlanan sahne de tam olarak bu oluyor. Hırkasına sarılmış yürüyen, aynen kendini anlattığı gibi sarı bukleli, yağmur çizmeli, çok güzel bir kadın. Her şeyiyle çok başarılıydı bu roman. Bir de şu noktaya değinmeden edemeyeceğim. Yazarın seçtiği şarkılar mükemmeldi. Eğer bir sayfada bir şarkıdan bahsettiyse açıp hemen dinledim onu. Bu yüzden bu sefer postta bir değişiklik yaparak altı çizili cümleler yerine kitabın içinde geçen şarkıları paylaşacağım sizinle. Son sözüm şu ki, hem ağlamaktan gözlerim acıdı hem de gülmekten yüzüm gerildi. Böyle muhteşem bir şeydi işte..
Keyifli okumalar :)
Glenn Miller- Moonlight Serenade
Nat King Cole- When I Fall In Love
-Zeze
Öncelikle videosunu izlemek isterseniz eğer;
''Ada zamanı geldiğinde buraya ait olanları geri çağırır...''
Muhteşem bir kitap okudum. Uzun zamandır okuduğum en güzel aşk romanıydı. Evet Sarah Jio'nun Mart Menekşeleri kitabından bahsediyorum. Okurken kendinizi olayların tam ortasında buluyorsunuz. Her sayfa daha büyük bir heyecanla çevriliyor. Hiç bitmesin istiyorsunuz. Konusuna gelirsek. İlk kitabı büyük başarı yakalamış olan yazar Emily, severek evlendiği kocasının onu aldatmasıyla yaşadığı şoku atlatmak ve yeni kitaplarına ilham kaynağı bulabilmek için yıllardır ziyaret etmediği yengesinin yaşadığı adaya gitmeye karar verir. Fakat kaldığı odada bulduğu 1943 yılında yazılmış bir günlük onu hiç beklemediği gerçeklerin içine sürükler. Tabi siz de onunla beraber sürüklenirsiniz. Çok severek okudum. Hani film gibiydi diyorum ya. Mesela bir örnekle açıklamak istiyorum onu. 'Bir hırkamı kapıp kotumun üzerine geçirdikten sonra yengemin yağmur çizmelerini giyip, sahilde adanın mart soğuğuna karşı bir yürüyüş yapmalıydım.' diyor Emily. Benim gözümde canlanan sahne de tam olarak bu oluyor. Hırkasına sarılmış yürüyen, aynen kendini anlattığı gibi sarı bukleli, yağmur çizmeli, çok güzel bir kadın. Her şeyiyle çok başarılıydı bu roman. Bir de şu noktaya değinmeden edemeyeceğim. Yazarın seçtiği şarkılar mükemmeldi. Eğer bir sayfada bir şarkıdan bahsettiyse açıp hemen dinledim onu. Bu yüzden bu sefer postta bir değişiklik yaparak altı çizili cümleler yerine kitabın içinde geçen şarkıları paylaşacağım sizinle. Son sözüm şu ki, hem ağlamaktan gözlerim acıdı hem de gülmekten yüzüm gerildi. Böyle muhteşem bir şeydi işte..
Keyifli okumalar :)
Glenn Miller- Moonlight Serenade
Nat King Cole- When I Fall In Love
Biilie Holiday- Body And Soul
Vera Lynn- We'll Meet Again
Keyifli dinlemeler :)
-Zeze
Yorumlar
Yorum Gönder
Senin de bu konu hakkında bir yorumun var mı ? Haydi paylaş benimle :)